6 Mart 2016 Pazar

lizbon'a gece treni

yola cikis, karsilasma, deneme, geri donus bolumlerinden olusan, zaman gectikten sonra, icine aldiginizi notlarin uzerinden gececeginiz okunasi kitap. 

''yasadigimiz binlerce seyden olsa olsa bir tanesini dile getiririz, onu da gelisiguzel ve hak ettigi ozeni gostermeden yapariz. dile getirilmemis butun o deneyimlerin arasinda hayatimiza belli etmeden bicimini, rengini ve tinisini verenler de vardir. bizler, ruhlari arastiran arkeologlar olarak, bu hazinelere yoneldigimizde, onlarin ne kadar daginik olduklarini kesfederiz. inceledigimiz sey, kimildamadan durmak istemez, kelimeler yasananin uzerinden kayip gider, sonunda kagidin uzerinde bir suru celiski kalir. uzun zaman, bunun bir eksiklik, ustesinden gelinmesi gereken bir sey olduguna inandim. bugunse durumun baska turlu oldugunu dusunuyorum: bu bildik ama yine de gizemli deneyimlerin anlasilabilmesi icin gecerli cozum yolu, daginikligi kabul etmektir. kulaga tuhaf geliyor bu, evet, hatta aykiri, biliyorum ama olaya bu acidan baktigimdan beri ilk kez gercekten uyanik ve hayatta oldugumu hissediyorum.''

not: ekşi sözlük entry'lerimden.