15 Nisan 2017 Cumartesi

alkali diyet

doğru nefes alarak kandaki oksijen miktarının artırılması alkali olmak için çok önemlidir.

diyetlerde kastan protein kaybedilmemesi için özellikle daha fazla protein önerilir. oysa; yüksek protein alındığı halde diyet yaparken kastan protein kaybedilir. bunun sebebi hayvansal proteinlerin asitlenmeye sebep olmasıdır.
bir diyetle kasları korumanın yolu protein miktarını artırmak yerine alkali besinleri artırarak böbreğin, kasları oluşturan glutamini asit tamponu olarak kullanmasını engellemektir.

*suyu alkali için
*limon, misket limonu, elma sirkesi suyla tüketilince vücudu alkali yapar
*karbonat katarsanız suyun pH'ı alkaliye yükselir
*asitli kaçamaklar yaptığınızda içtiğiniz suyun miktarını artırın

günün kaçamak saati; öğle yemeğinden 2 saat sonra, akşam yemeğinden 2 saat önce.

akşam en ufak parça karbonhidratlı, şekerli besin yediğinizde gece ukuda yaşlanırsınız. akşam yemeğini insülini hareketlendirmeyecek şekilde ayarlarsanız uykuda gençleşirsiniz.

beslenme planı
kahvaltı (doyana kadar)
lor peyniri
salatalık ve diğer yeşillikler
siyah tuzsuz zeytin
4 yumurta beyazı ve 1 sarısı ile omlet veya haşlama
az miktarda tereyağ
keçi, koyun peyniri türleri
1 avokado -limonla-
2 dilim glutensiz ekmek

öğlen
çorba
ızgara hindi/tavuk
salata
balık
zeytinyağlı sebze yemeği
haşlama, buharda pişmiş tüm sebzeler
baklagiller
glutensiz undan makarna-pizza

akşam - öğlen yemeğinden en az 4 saat sonra (18:00 idealdir - 20:00 sınırdır)
ızgara balık
her türlü sebze
hindi eti-tavuk göğsü-kuzu dana eti-dana ciğeri-kelle paça
(yenilen protein miktarının 4 katı kadar çiğ sebze yenmelidir)

yemekleri düşük ısıda, 40 derecenin altında, yavaş ve uzun sürede pişirmeliyiz.

protein diyetlerinin tercih edilme sebebi
hayvansal proteinlerin diyetlerde tercih edilmelerinin sebebi, karbonhidrat ve şeker içermedikleri için insülin cevabı oluşturmamalarıdır.

kemiklerimizi korumak için kalsiyum almamız gerekir. kalsiyumu sütle almaya çalışırız. süt sebep olduğu asitlenmeyle kemiklerden daha çok kalsiyum kaybına sebep olur.

egzersiz sırasında terle kaybedilen sıvıyı yerine koymanın ve laktik asit oluşumuna bağlı asitlenmeyi gidermenin en kolay yolu, saat başına 1 lt yüksek alkali su içmektir.

bikarbonat, sporcularda kasta oluşan laktik asidi azaltır, sporcu dopingidir. bazı özel sporcu içeceklerinde bikarbonat vardır. yorulmayı geçiktirir.
spor yaparken saat başına 1 lt. karbonatlı su tüketmek spor verimini artırır. 1 litreye yarım çay kaşığı eczaneden alınan saf karbonat yeterlidir.

badem sütü içeriğindeki kalsiyum ve magnezyum sebebiyle yüksek alkali yapabilme kapasitesi vardır. haftada iki kez tüketilmesi önerilir.

doğal elma sirkesi
elma sirkesi diyabette, kolesterolü düşürmede, kanserde, kilo vermede, metal zehirlenmesinde, fibromiyaljiye bağlı kas ağrılarında yararlıdır.
elma sirkesindeki malik asit, enerji üretimi sırasında elektron verici olarak çalışır. alkali yapan tüm maddeler gibi fazladan elektronu vardır.
elma sirkesinin kilo vermeye etkisi, alkali özellikleriyle yağ yakımını kolaylaştırdığı ve mevcut glikozun karaciğer tarafından kullanılmasını artırdığı içindir. elma sirkesi kan glikozunu azaltır.

şeker, vücudun kısa dönemde enerji kaynağı ama uzun dönemde en önemli asitlenme kaynağıdır. yiyeceklerden aldığımız fazla şekerin başına gelecekler şöyledir;

*pankreas, şekeri gördüğü anda insülin üretir. insülinin tek derdi kandaki fazla şekerden kurtulmaktır
*insülin, kandaki şekeri hücrenin içine sokmak ister. şeker burada enerjiye çevrilmelidir
*insülin, şekerin bir kısmını ise kasta ve karaciğerde enerji deposu olarak tutmak ister
*kanda hala fazla şeker varsa, insülin bunları yağlarla birleştirip yağ deposuna gönderir

kandaki şeker yeterince azalmadıysa artık insülinin yapacağı hiçbir şey kalmadığı için, vücut mutlaka bu şekeri kandan uzaklaştırmanın yolunu arar. bu yolların sonu çeşitli hastalıklardır.

meyve şekeri olan fruktoz, bizi normal şekerden daha fazla yaşlandırır.

neye mal olursa olsun, şekerin kanda belli seviyenin üstüne çıkmaması sağlanmalıdır. AGE, şekerlenmiş son ürünler anlamına gelir. şekerin proteinlere geridönüşümsüz yapışmasından oluşur. bu yapışma o proteinin esnekliğini bozar. esnekliği bozulup sertleşen proteinlerin bulunduğu organda fonksiyon bozulur.

sadece aç kalarak, kalorileri sayarak, iyi yağları kısarak kilo verirsek, aynaya bakınca kalın belli, soluk mat ciltli, depresyona eğilimli birini göreceğiz. kilo vermek için yağ yemeliyiz. omega 3'ler bizi hem asitlenmeden, hem kilolardan korur.

kaynak: alkali diyet


13 Nisan 2017 Perşembe

dünya dışı uygarlıklar

''dünya dışı uygarlıkların bazı temasçılara ve hükümet yetkililerine, gezegenimizi radikal şekilde dönüştürebilecek, ekosistemi süratle iyileştirebilecek, küresel ısınmayı sona erdirebilecek sıfır maliyetli temiz enerji sistemleriyle dünyayı fosil yakıtı bağımlılığından kurtaracak açlık ve fakirliği de ortadan kaldırabilecek bilim ve teknolojilerinden bahsettiklerini biliyoruz. bu teknolojilerin bir bölümü açık fikirli bazı bilim insanlarınca da denenmiş ve başarıya ulaşmış durumda. ancak enerji kartellerinin baskıları ve siyasi sebeplerle insanlığın kullanımına sunulması engelleniyor.

neden bu teknolojiler açıklanmıyor? çünkü, o takdirde dünyanın sosyal, ekonomik ve jeopolitik düzeni büyük ölçüde değişecektir. bu konunun bu kadar yüksek dereceli bir gizliliğe tabi tutulmasının sebebi, sonuçlarının olağanüstü geniş kapsamlı olacağı gerçeğidir. doğal olarak, bu projeleri kontrol eden güçler değişim istemiyorlar. uygarlığımızın yok olması pahasına statüko korunmaya çalışılıyor.

galaktik uygarlıklar faaliyet ve temaslarını halen gezegenimizin her bölgesinde sürdürmekte olup, zaman zaman geniş kitlelere kendilerini gösterip reaksiyonlarını ölçmekte, dünyadaki ortalama bilinç düzeyinin ''kıvamını'' test etmektedirler.

dünya dışı bir uygarlık tarafından, 1990 yılında porto riko'da gerçekleştirilen test son derece çarpıcı bir örnektir;
havada f-16'lar tarafından eskort edilen bir dünya dışı araç porto riko'nun kalabalık bir turistik bölgesine iniş yapıyor. dünya dışı varlıklar araçtan inerek kısa süre halkın arasında dolaşıyor ve kendilerine gösterilecek tepkiyi ölçüyorlar. adanın belediye başkanı olaydan sonra başkan bush'a bir mektup yazarak olayı anlatıyor ve şunları söylüyor;
''ilk önce bu görüntü herkesin hoşuna gitti ancak daha sonra olayı izleyen kalabalığın gerilmeye başladığını gördük, halka nasıl bir açıklama yapmalıyım?''
başkan mektubu, dünya dışı varlıklar konusundaki danışmanı dr. michael wolf'a iletiyor ve arkasından mektup t52-exemp (e) damgası vurularak gizli dosyaların içindeki yerini alıyor.
(t52-exemp (e), belgenin üzerindeki gizliliğin hiçbir şekilde kaldırılamayacağı anlamına gelmektedir.)

ilk dünya dışı mülteciler - uzun beyaz ırk
tıpkı dünya dışı bağlantılı diğer olaylar gibi, nevada'da yaşanan ''uzun beyaz ırk'' olayı da kamuoyu tarafından bilinmese de, devlet kontrolünde ilk dünya dışı mülteci kabulü olarak tarihe geçmiştir. tebeşir tonuna yakın beyaz deri renkleri, beyaz saçları ve 2 metreyi aşan boyları sebebiyle ''uzun beyazlar'' olarak anılan bu dünya dışı ırkla ilgili anılarını ''millennial hospitality'' (binyılın konukseverliği) adlı kitabında anlatan tanık charles hall, nükleer fizik alanında mastır derecesi olan ve abd hava kuvvetleri'nde hava gözlemcisi olarak görev yapan biriydi.
abd hükümeti tarafından, 1954 anlaşması sonrasında bu ırk temsilcilerine ve ailelerine nellis hava üssü (nellis air force base) yakınındaki ''indian springs'' adı verilen bölgede yaşam alanı tahsis edilmişti. askeri üste görevli hall 1965-67 yılları arasında bu mültecilerle yakın iletişim kurmuştu. uzun beyazların, bizden çok ileri bir teknolojiye sahip olmalarına karşın, dünyayı kolonize etme gibi bir niyetleri olmadığını da vurguluyordu. nellis hava üssü, nevada çölünün ortasında, çok gizli projelerin yürütüldüğü ve uçuşa yasak bir bölgede yer almaktadır. son derece kapsamlı bir gizlilik prosedürüyle ve askeri polis tarafından çok katı bir güvenlikle korunmaktadır.

uzun beyaz ırk'la iki yıl geçiren hall deneyimlerini şöyle aktarıyor;
''onlarla ilk karşılaşmam 1965 yılının mayıs sonu, haziran başları gibiydi. ancak, yaşadığım şoku ve doğal korkumu kontrol altına alabilmem, ayrıca deneyimin gerçekliğini kabullenmem aylar sürdü. kitabımda da anlattığım gibi, yaşadıklarımı aylar boyunca inkar ettim ve olabilecek başka her açıklamaya kendimi inandırmaya çalıştım. onların hala orada yaşadıklarını düşünüyorum, çünkü, yaşam alanları indian springs vadisi'nin kuzey ucundaki dağlarda oluşturulan kalıcı inşaatlardır. yeraltında yaşıyorlardı. ana hangar dağ eteğinin içine oyulmuş bir yerdi. uzun beyazların uzay araçları kolaylıkla bölgeye iniyor ve hangar girişinden içeriye giriyorlardı. ayrıca las vegas civarındaki sivil uçuşları engellemeden hangardan kolayca ayrılıyorlardı.onların yanına kolaylıkla yaklaşamazsınız. isterlerse onlar size yaklaşır.

uzun beyazların yaşam süreleri bizim yaşam süremizin yaklaşık on katıdır. bizim yaşlandığımız şekilde yaşlanmıyorlar. dünya yılına göre, ömürlerinin yaklaşık 400, yılında bir tür ikinci büyüme aşaması geçiriyorlar ve boyları 2,4 metreye kadar ulaşıyor. yaklaşık 800 yaş civarında organ yetmezliğinden ölüyorlar.kendi gezegenlerinde günler daha uzun olduğundan uyku düzenleri de farklı. genellikle iki tam dünya günü uyanık oluyorlar ve ardından yine iki tam gün uyuyorlar.''

uzun beyazların kökeni ve dünyada nasıl yerleştikleri konusunda farklı iddialar vardır. bu varlıkların mojave çölü'nde görülmeye başlamaları 1954 yılına rastlıyordu. bu da, eisenhower yönetiminin anlaşmaya vardığı ırkın uzun beyazlar olabileceğini akla getirmektedir. hall, hava kuvvetleri generallerinin ve diğer bazı kıdemli subayların düzenli olarak, uzun beyazların ''elçi'' statüsündeki liderleriyle bir araya geldiklerini ifade ediyor. hall'a göre uzun beyazlar pentagon ile bir dizi anlaşma yapıyorlar ve kendilerine yaşam alanı tahsis edilmesi karşılığında, yüksek teknoloji içeren projelerde askeri yetkililerle birlikte çalışıyorlar.

örneğin hall'a göre, abd'ye nükleer güçle çalışan bir uzay aracı yapımı konusunda teknolojik bilgi aktarmış olmalarına rağmen, uzayın derinliklerine seyahat edilmesini sağlayacak ''karşıt-yerçekimi ile çalışan uzay aracı'' teknolojisini vermeyi reddetmişlerdir. uzun beyazların elde ettikleri haklar yaşam alanı tahsisi ile sınırlı kalmıyor. maden vb. bazı dünya kaynaklarının da -henüz bilmediğimiz bir amaçla- elde edilmesi hakkına da sahip oluyorlar.

howard menger
temasçı howard menger'in hikayesi, dünya dışı varlıklarla kurduğu çok yakın sosyal ilişkiler bakımından diğerlerinden biraz farklı bir nitelik kazanmıştır.
kendi güneş sistemimizden geldiklerini söyleyen varlıkların (fiziksel olarak neredeyse kusursuz) toplum içine karışmaları için yardım ediyor, bu sıra dışı konukların günlük işlerini hallediyordu. yaptığı işler arasında bu varlıklara uygun giysiler ve yiyecek getirmek, yerel aksanla ilgili eğitim vermek de vardı. yiyecekler çok özenle seçilen doğal ürünlerdi. (menger dünya dışı dostlarının vejetaryen olduğunu anlatmıştı)
misyonlarını tamamlayan dünya dışı ziyaretçiler ayrılıyor, yerine yenileri geliyordu. menger'e, toplum içinde yaşayan ve çeşitli işlerde çalışan başka dünya dışı varlıklar olduğu da anlatılmıştı. menger bu ziyaretçilerle sık sık restoranlarda buluşuyordu.
dünyanın farklı bölgelerinden birçok temasçı dünya dışı varlıklarla temas kurduklarını, bu ziyaretçilerin tek parça ve bedenlerini sımsıkı saran özel giysiler giydiklerini, yüzlerinin iskandinav ırkına benzediğini, uzun saçlı ve kusursuz fiziki görünümde olduklarını söylediler. birbirlerini hiç tanımayan ve coğrafi bakımdan birbirlerinden çok uzak bölgelerde yaşayan temasçıların aktardıkları bilgiler inanılmaz şekilde örtüşüyordu.

1954 anlaşması
anlaşma şartlarına göre, dünya dışı uygarlığın temsilcileri dünyaya herhangi bir müdahalede bulunmayacak, karşılığında biz de onların çalışmalarına karışmayacaktık. onlar bize ileri teknoloji sağlayacak ve teknolojik gelişimimize yardımcı olacaklardı. başka bir dünya hükümetiyle anlaşmaya girmeyeceklerdi. gelişimimizi izlemek ve tıbbi deneyler yapmak üzere sınırlı sayıda insanı alıkoyabileceklerdi. ancak bu faaliyetleri sırasında, alıkoydukları insanlara kesinlikle zarar vermeyecekler ve bu insanlar, alıkonma olayı ile ilgili hafızaları silindikten sonra alındıkları yere tekrar bırakılacaklardı. ayrıca, alıkonan insanların isim listesi düzenli olarak teslim edilecekti.

(cooper'a göre, anlaşma yapılan ''griler'' güvenilir değillerdi. 1955 yılına gelindiğinde, dünya dışı varlıkların eisenhower'ı kandırdıkları ve anlaşmayı ihlal ettikleri anlaşılmıştı. grilerin, alıkonan insanların gerçek isim listesini vermediklerinden ve alıkonan herkesin geri getirilmediğinden kuşku duyuluyordu.)

john lear; dünya dışı varlıklarla, ileri teknoloji karşılığında az sayıda insanın alıkonmasına izin verilerek anlaşma sağlanmıştı. alıkonan insanların isim listesini periyodik olarak teslim etmeleri gerekiyordu. ancak, talep ettiğimiz teknolojiden çok daha azını verdikleri gibi, alıkoydukları insanların sayısı, bizim safça onayladığımız sayının neredeyse bir milyon katıydı.

iddiaya göre, bu gelişme askeri ve hükümet çevrelerinde ciddi endişe ve korkuya yol açmaya başlamıştı.

yüzbaşı bill uhouse - ekim 2000
yüzbaşı bill uhouse savaş pilotu olarak 10 yıl marine corps'ta, 4 yıl da, wright-patterson hava üssü'nde, test aşamasındaki bazı uçaklarda görev yapmıştı. daha sonraki 30 yıl içinde karşıt-yerçekimi sevk sistemleri mühendisi olarak savunma sanayiinde çalışmıştı. görevi, gerçek uçan diskleri de kapsıyordu. yüzbaşı uhouse ifadesinde;
''test edilen ilk disk 1958 yılında kingsman-arizona'da düşen ve yeniden çalıştırılan dünya dışı bir araçtı. dünya dışı varlıklar abd hükümetine bir uzay aracı verdiler. bu araç 51. bölge'ye nakledildi. araca refakat eden dört dünya dışı varlık ise los alamos'a götürüldü.''

dünya dışı ziyaretçilerin sivillerle bireysel temas kurmalarının sebebi nedir?
bunun başlıca nedeni, dünya dışı uygarlık temsilcilerinin yetkililer ile yaptıkları görüşmelerden çeşitli sebeplerle olumlu bir sonuç alamamış olmalarıdır. bu sebeplerden en önde gelenleri, devletlerin ulusal güvenlik endişeleri ve uyguladıkları gizlilik politikasıdır. kozmik ziyaretçiler ilk aşamada dünyanın politik düzenine saygı göstererek, yerleşik resmi yapılarla işbirliğine gitme çabasına girmişlerdir. ancak, bu yöntemle tabana yani halka ulaşamayacaklarını anlayan ziyaretçiler, zaman içinde, resmi şahıs ve kuruluşları atlayarak ''sivil diplomasi'' yoluna başvurmuşlar, iletişim kurdukları bireyler aracılığıyla mesajlarını kendilerinden haberdar olmayan kitlelere ulaştırma çabasına girmişlerdir.

temasçı fenomeninin belki de en tartışmalı yönü, dünyada, tam içimizde yaşayan dünyadışı varlıklara ilişkin olarak aktardıkları bilgilerdi. bu sadece temasçılar tarafından değil, bazı askeri yetkililer tarafından da doğrulanıyordu. bu ifadelere göre, insandan ayırt edilemeyecek bazı dünya dışı ırkların temsilcileri, içinde yaşadıkları ülkenin dilini ve kültürel/sosyal davranış şekillerini kolayca öğrenerek toplumun içine karışmışlardı.''

kaynak: galaktik diplomasi