31 Ocak 2010 Pazar

aşkı kadınlar yönetir

kadınlar anlaşılmayı beklerler hep. ben de. bütün ipuçlarını verirler aslında kendileriyle ilgili. ben de! kolayım zira. zeki bir adam için!

seven kadın kolaylaştırır bütün şartları. sevmeye görsün. bütün kadınların en büyük arzusu ve açlığıdır inanmak. sevildiğinde bir kedinin mırıltısına dönüşür nefes alışları. sevildiğine inandığında… ama bir o kadar da an meselesidir tırnak izine dönüşmesi yumuşak dokunuşlarının, inanmadığında ve işte bütün sorunlar kapıda!

bir kadın sevdiğinde bir erkek için çok şey yapabilir. ''ben asla…'' ile başlayan bir sürü cümleyi hiç kurmamış farz ederek kendini, bir anda evin bütün idaresini üzerine alıverir. aniden yemekler yapan ya da yaptıran, evi temizleyen ya da temizleten bir ev kadınına dönüşebilir ama ev temizdir sonuçta. yemekte vardır dolapta. ütülüdür bütün giysileri ve temiz kokar mutlaka. kimin yaptığı önemli değil. önemli olan sonuçtur. bir kadın için hem kendinin hem de erkeğin hayatını düzenlemek hiç de zor değildir. yemek de yapar, kariyer de. aklı da yeter buna, enerjisi de. hayatında ki erkeğin buna değdiğine inanması gerekir sadece.

kriz anları önemlidir ikili ilişkilerde. yani kavga! krizi erkek kısmı yönetir ve kriz anlarında başarısız bir erkek hayatın hiç bir alanında başarılı olamaz bir kadının gözünde. bir daha asla! bir kadını idare edemeyen bir erkek ne bir şirketi ne de dünyayı yönetebilir! altı üstü bir kavga… zor zamanları da kadın geçiştirir. sevmeye görsün.

kadınlar karakter olarak kendilerinden güçlü erkeklere aşık olurlar. bu dünyaya bir dişi olarak geldiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır çünkü. ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar hayatın içinde ve sosyal statüleri ne olursa olsun, kadınlar korunmak isterler. ya da bu oyunu severler! kadın içgüdüsü!

duyguları güçlü bir erkeğe kim karşı koyabilir ki? ve tutkusuz bir erkekse hayatınızda ki erkek bırakın gitsin ve kimi severse sevsin. tutkusuz bir erkek için arkanıza bile dönmeyin hatta. aşık bir erkek, ne olursa olsun ve her ne olursa olsun sorun, mutlaka çözmekten yanadır. kolay kolay bırakmaz meselenin peşini. seven bir erkek çekip gitmez, vazgeçmez, mücadele eder mutlaka. sizin için harekete geçmeyen bir erkek ''gerçek kahramanınız'' değildir. ondan hemen kurtulun.

kadınlar duygusaldır evet. severler aşk cümlelerini ama bu yalan olanı fark edemeyecekleri anlamına gelmez ya da eksik olanı. akıllı bir kadını kandırmak mümkün değildir. sadece o kanmak istiyorsa kanar. ya da kanmış gibi yapar erkeğin gururu kırılmasın diye! o da bir süre. bilir her kadın ne kadar sevildiğini ya da sevilmediğini…kadınlar beğenildiklerini her fırsatta duymak ve görmek isterler erkeğin gözünde. aşkı canlı tutmak zor değildir bir kadın için, kendini bu anlamda güvende hissettiğinde ama uzun süre aynı yerde tutmak da kolay değildir, hissetmediğin de.

aşk adına en çok hatayı kadınlar yapar mutlaka ama bir kadının aptallık yapması onun aptal olduğu anlamına gelmez! dolayısıyla kadınlar her zaman galiptir aşk oyununda!

Yasemin Pulat

27 Ocak 2010 Çarşamba

kısaca ben

*-m iyelik ekini çok severim:)
*yatıp kalkıp nazan öncel dinlerim.
*etek giymem.
*dekoltesiz yapamam.
*zayıf erkek sevmem. erkek dediğin kalıplı olacak. kaşlı, gözlü, döşü kıllı:D
*sütlü tatlı severim ama künefeye hayır demem:)
*yemek seçerim.
*mutfağa giren erkek sevmem. bana sarılmak için giriyorsa başka:)
*gündüz uyku uyuyamam.
*çiçek sevmem.
*küfür edemem.
*sigara kullanmam. kokusunu da sevmem.
*alkol kullanmam ama mezelere bayılırım:)
*bütünüyle güzel insanları sevmem.
*arkadaşlarımın çoğunluğunu erkekler oluşturur.
*birini seviyorsam herşeyiyle severim.
*kolay sinirlenmem.
*tartışırken konuyu sakız gibi uzatırım:D
*benim dediğim olur:)
*birine telefon ettiğimde en fazla 3 kere çaldırırım.
*romantik-komedi severim.
*sabahları uyandığımda bir kaç saat konuşmam.
*hırslı insanları sevmem.
*tarihi sevmem.
*kulaklarım delik değildir:)
*blogumun sağ alt köşesinde seviyor/sevmiyor köşesi var.

26 Ocak 2010 Salı

mim

efendim Onuncu Köyün Adamı beni mimlemiş:) baya ciddi bir mim. son soruyu biz sormadan önce mimi paslayanın son sorusunu cevaplayacağız.

*dokunulmazlık kaldırılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
ayrıcalıkların ortadan kalkması için gerekli olduğunu düşünüyorum.

*seçim barajı kaldırılmalı mı? neden?
hayır. çünkü koalisyonlardan bu ülke her zaman zarar görmüştür.

*adayların belirlenmesinde nasıl bir yol uygulansın?
her ilde halk tarafından yararlı olacağına inanılan kişiler aday gösterilsin.

*yargı bağımsızlığı sizin için ne anlam taşıyor?
gereklidir ama var mı? işin bu kısmı tartışılır. anayasa ve yasalarda bu konu net olarak belirtilmiştir.

*insanlığın geldiği noktada neler yapılabilir?
değerlerimizden uzaklaşmamak, merhamet duygumuzu yitirmemek ve vazgeçmişlikten kurtulmak gerekir. gözlerimizi ve kulaklarımızı kapayarak bir yere varamayız...

benim sorum, avrupa birliği konusunda görüşleriniz nelerdir?

gelelim mimi paslamaya
bogomiller

24 Ocak 2010 Pazar

biz iki arkadaş



bir konu hakkında kafam karışık. işin içinden çıkılmaz durumlar vardır ya hani işte öyle bir şey (yazının burası şarkı gibi oldu) gelelim konuya. konu birbirimize karşılıklı değer verip, benimle sinemaya gitmeyi seven:) birbirimizin gözlerine bakınca ne düşündüğümüzü anladığımız, birlikte zaman geçirmekten ve sohbet etmekten hoşlandığımız bir arkadaşım. bu arkadaşım benimle daha fazla şeyler paylaşmak istediğini dile getiriyor. ben hem kendime hem de ona -cıks olmaz arkadaşız diyorum. arkadaşız vurgusunu sürekli yapıyorum. bu konuyu defalarca konuşmuş olmamıza rağmen konu sürekli dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. arkadaşlığımızın bozulmasını istemiyorum.
bir araya geldiğimizde düşüncelerini bile bile yüzüne bakmak tuhaf oluyor:) böyle şeyler neden gelip beni bulur...

not: bu yazıyı okuyacağını biliyorum:)

saygı ve özlemle anıyoruz!

23 Ocak 2010 Cumartesi

yaratıcı blogger ödülü


sevgili Lo. bana bu ödülü vermiş. kendisine teşekkür ediyorum. ödülü vermeden önce kendimle ilgili 7 ilginç şeyi sizlerle paylaşıcam.

*böyle bir şey yapınca karşımdakinin hemen konuyla ilgili bir şeyler söylemesini ya da uygulamasını istiyormuşum.

*kahvaltı yaparken reçeli en son yerim. 1 bardak çayı bile bitirmem.

*odamda her şeyin bir yeri, yerinde de bir duruş şekli vardır.

*muslukların üzerinde su damlası olması canımı sıkar. üşenmem silerim.

*çikolatalı pastada vişne vs. hiç sevmem. adı üstünde çikolata. vişne varsa yemem.

*market alış-verişinde bazı şeyleri sayarak alırım. neden bilmem.

*kırmızı bir şey giyemem. hatta denemek için aldım ama giyemedim. giyemiyorum.

gelelim ödül vermeye

fareli köyün hayalcisi
handan'ın kaleminden
çok tuhaf günlük
Hayat
Ceku
Hilalland
sinirli prenses

kısa kısa

*geçirmiş olduğum soğuk algınlığı ile ilgili neler öğrenmişim bir bakalım. içime bir şey giymeden ve öyle artistlik yapıcam diye sarıp sarmalanmadan dışarı çıkmamayı, acı da olsa bol bol zencefil tüketmeyi (çok acı yæ, içim dışım bitki oldu zaten) akşamları duştan sonra nasılsa evdeyim dışarı çıkmıyorum diyerek saçlarımı kurutmamazlık etmemeyi, off sıcakladım diyerek soyunmamak gerektiğini öğrenmiş bulunuyorum...

*blogumu izleyen uygunsuz 2 (şimdilik 2) izleyiciyi ne yapacağımı bilmiyorum. beni mi buldunuz? bulduysanız nerden buldunuz? yanlış yerdesiniz.

*çok önemli cümleler sarfedip sonra da -hatırlamıyorum öyle mi dedim? diyenleri sepete atmak da olmuyor. n'apsam ki?

*bilgisayarımda eksik bazı programlar var. cd leri var ama kendimi kaldırıp ofisden alamıyorum:)) birine getir desem tek tek anlatmak zor olacağından diyemiyorum. zaten olmadı ne var ne yok topla gel diyeceğim:)

*gülşen'in parçalarını ne zaman tesadüf eseri duyup dinlemeye başlasam şarkı sözü sezen aksu diyorum sonra bir bakıyorum söz/müzik gülşen.

özet


ilişkiler ''roman''dı önceleri
sonra ''hikaye'' oldu
sonra ''kısa öykü''
artık ''özet''
özetin özeti hatta
birer kelimelik üç bölüm. tanışma, sevişme, ayrılma...

Pakize Suda

windows7

geçtiğimiz haftasonu sevgili arkadaşım E. bendeydi. birlikte windows7 yi yükledik:) ve çok memnunum. hem windows7 yi hem de seni çok seviyorum canım benim. sen haklı çıktın bilgisayarın buna ihtiyacı varmış. laptop um baya hızlandı. (ondan önce ki hafta beni tavlada 5-4 yenmiş olmanı yazmamak olmaz)

sevgili E. den ben;
böyle bir şey yapınca karşındakinin hemen konuyla ilgili bir şeyler söylemesini ya da uygulamasını istiyorsun ...

ve yine yazmak

efendim bir süredir buralardan ayrıyım (27 gün) ama sizlerden ayrı kalmadım. fırsat buldukça okumaya, zaman zaman da yorum yapmaya çalıştım. öncelerde amacım blogdan biraz uzak kalmaktı. sonrasında da ağır bir griple hepten uzak kaldım. hala daha hastalığımı atlatmış değilim (merak edilecek bir şey yok) ama sizden gelen istekler karşısında daha fazla ayrı kalamadım ve yazmaya başladım...

hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

bildirim ve ödül

sevgili Hilalland beni dostlarından biri olarak kabul ederek bana dostluk bildirimi yollamış. kendisine nazikliğinden dolayı teşekkür ediyor ve ben de bu bildirimi blog sayesinde birçok şey paylaştığımızı düşünerek herkese yollamak istiyorum.

ve yine sevgili hayat beni gün ışığı ödülüne layık görerek blogunda beni çok güzel ifade etmiş:) kendisine teşekkür ediyor ve bu ödülü okuyan herkese yolluyorum.