27 Ekim 2011 Perşembe

''rüzgar(lar)da üşüyen ellerim'' yok

kadın: kışı sevmiyorum. tamam yağmur güzel/yağmurda yürümek de güzel ama hava soğuk olmasın...

erkek: neden? bence olsun, birbirimize sarılıp ısınırız.

kadın: sevdim ben bu kışı.

22 Ekim 2011 Cumartesi

sarıldığı zaman

...
(bugün seni görmek, günü senin yanında bitirmek istedim. kokunla, bakışınla, sesinle...çünkü bugün seni her zamankinden daha çok özledim. sana sarılmak istedim. bana dokunmanı özledim. sen keyifle şarkı söylerken seni dinlemek/izlemek istedim. her ne kadar sesini duymak iyi gelse de kokuna, sana sarılmaya/bana sarılmana ihtiyacım var.)
...

akşam telefon çaldı, kadın her ne kadar belli etmese de ses tonundan keyifsiz olduğunu adam hemen anladı ve yaklaşık 1 saat sonra buluştular. birlikte olmak, sarılmak, konuşmak, yemek yemek, ... ... ikisini de mutlu ediyordu. (sarıldığı/kollarında olduğum zaman her şey bambaşka oluyor)

ben bu adamı seviyorum. yanında olmayı/yanımda olmasını/ilgisini seviyorum.

16 Ekim 2011 Pazar

kendinden başka anlayanı olmak

kadın güne içinde bir hevesle başladı. biliyordu içinden geçen şeyin olacağını...işlerini yoluna koyduktan sonra sevdiği adam için mutfağa girdi. sevgiyle/sevgiliye yapılan her şey mükemmel olurdu ve sonuç tam istediği gibiydi. geriye bir tek beklemek kaldı ve öğleden sonra beklenen telefon geldi. sakin ama bir o kadar da sıcak görüşme sonrası 1 saat içinde buluşmaya karar verdiler. kadın hazırlanıp yola çıktığında telefonu çaldı

-acele etme henüz işimi bitirmedim
+tamam. zaten yağmur+trafik. olmadı beklerim.

trafik zaman zaman kadını sinir etse de adamın kokusunu ve gözlerini düşününce siniri hemen geçti. arabadan indiğinde yağmur kadına eşlik ediyordu. telefonla adamı aradı. adam işlerini bitirmiş kadını bekliyordu. kapıdan girdiğinde, adam onu kendine çok yakışan ve onu oldukça çekici gösteren beyaz bornozuyla karşıladı. kadın içeri girdi ve adama sarılıp kokusunu içine çektikten sonra dudaklarına sıcacık bir buse kondurdu...

... ... ...

bir süre sonra kadın mutfağa geçti ve adam arkasından gelerek kadına sarıldı. (biliyor kadının neyi sevip sevmediğini) o an kadının aklı gitti...her geçen gün daha da keyifli zaman geçiriyorlardı. gecenin sonunda yüksek sesle şarkı söyleyen bir adam ve dudaklarından sonra eli öpülerek iyi geceler denilen mutlu bir kadın vardı.

bugünün en önemli anı;
bazen canımızın kısa da olsa sıkıldığı anlar vardır. işte o anlarda insanın yanında kimin olduğu önemlidir ve benim yanımda beni rahatlatan bir adam vardı. (başlık tam da burda devreye giriyor)

11 Ekim 2011 Salı

en güzel sabah

kadın güne sevdiği adamın kollarında günaydın öpücüğü ile başladı. kendisine sıkıca sarılan adamın kollarında olmaktan, kokusunu içine çekiyor olmaktan oldukça mutluydu. mutluluğu gözlerinden belli olan kadının bu bakışını yakalamak adama keyif veriyordu. şikayetçi olduğu tek şey, kadının uyurken kıpır kıpır oluşuydu :)

8 Ekim 2011 Cumartesi

kokusuna

gözlerimin içine bakmasına

parmak uçlarıyla yüzüme dokunmasına

ben seviyorum diye kesmediği sakallarına

saçlarımı toplamasına

sarıldığı zaman bırakmamasına

yanından ayrılırken gitme demesine bi-ti-yo-rum.

7 Ekim 2011 Cuma

akşam gözlü esmer'e

kadının ''seni yanımda istiyorum'' sözünü duyması (beklemiyordu/içi ısındı) çok kısa sürede hazırlanıp evden çıkmasına yetti. buluştukları an, yaşanılan an'lar ve sonrasında her ikisi de mutluydu. (en başından beri)

mutluluktan bayılmak üzere olan kadın, adamın yanından ayrılırken kokusunu içine çekti ve ''sana aşığım'' dedi.

5 Ekim 2011 Çarşamba

mutluluk

kadın heyecanla sevdiği/aşık olduğu adamdan haber bekliyordu. öğleye doğru beklediği haber geldi ve elindeki işi bitirdikten sonra toplanıp yola çıktı. yol boyunca bir taraftan heyecanını yatıştırmaya çalışıyor, bir taraftan da içinden ''gidene kadar bayılmazsam iyi'' diye geçiriyordu.
beklenen an gelmişti. arabadan iner inmez derin bir nefes aldı ve yürümeye başladı. yol bitip kapıya geldiğinde telefonla adamı arayarak geldiğini söyledi. (konuşurken kelimeler yer değiştiriyor) kapı açılıp merdivenlerden çıktığında -kısa süre önce kollarında olduğu adamın gözlerine bakıp onu ne kadar özlediğini bir kez daha anladı- ve kendini sevdiği adamın kollarına bıraktı.

aşık olduğu adamın kollarında olmak, gözlerine bakmak, kokusunu içine çekmek kadını mutlu etmeye yetiyordu ama...

daha da mutlu.