27 Şubat 2010 Cumartesi

kısa kısa

*pazar gününün bana kalabilmesi için cumartesileri çokk yoğun oluyorum. bitmesi gereken bütün işler bu güne sarkıyor ve ben bi günde hangi işi bitirsem/kendime nasıl zaman ayırsam diye düşünürken bir cumartesiyi daha geride bırakmış bulunuyorum.yaşasın pazar!..

*sabah banyoda yine kaydım. katherina witt de kimmiş:P merak edilecek bir şey yok tek parçayım:)

*E. ile sabah diyalogu
+seni özledim
-özleme beni
+dışarı çıkcam var mı bi isteğin
-doğru yürü kırarım bacaklarını
+ama ben bi yengeçim
-kaybol!
+siz şimdi söylediğim şeyi buraya yazmışım gibi düşünün:)
-öptüm
+öpüldün
not: sevgili E. benle iyi geçin, elimde fotoğrafların var:) yaşasın kötülük!..

*pek sevgili fareli köyün hayalcisi partilerden başını kaldırıp post girsin istiyorum*-*
unutmadan çikolatalar bitti mi?

*üstüne alınmak isteyen alınabilir:)
çayirunun dibine
üç ağaca üzüm var
bi eve iki bekar
küçüğina gözüm var

*nisan olur olmaz ben yazlıkları çıkarırım.

*20 mart cumartesi sabahı blog yazarları brunch yapıyorlarmış. ama gün/saat bana yine uymuyor. akşam olsa uyardı. detaylar için buyrun

*yarın bir doğum günü var. geçen sene konser bileti almıştım. bakalım son anda neye karar vercem...

*bir deneme yazısı üzerinde çalışıyorum. beğenirsem paylaşırım. önce bitmesi lazım:)

*tuzla denince akla ilk filizler köfte gelir ama hep kalabalıktır. benim gibi sakin yerleri seviyorsanız koftecizade ye gidilebilir.

*21 grams. başlarda karışık çok fazla flashback-flashforward kullanılmış, ilerledikçe taşların yerine oturduğu, düşündüren ama zor izlenen/ağır ilerleyen bir filmdi.

*bir tavla turnuvasından daha başarıyla çıkmış bulunuyorum:)

*maçı da aldık helal sana ▒▓█▀▄B▀▄E▀▄Ş▀▄İ▀▄K▀▄T▀▄A▀▄Ş▀▄█▓▒

*
izle bak çok güzel ofsayt

25 Şubat 2010 Perşembe

...

mevlam bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikleri versin, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden bizi korusun. hayırlı kandiller.

iyi haftasonları...

floris

kitap okumaya bir süre ara vermiştim. kaldığım yerden devam etme zamanı geldi. işe ilk olarak maeve binchy nin yarım bıraktığım kitabını bitirmekle başlayacağım. bloglardan çok fazla kitap not ettim. yarım bıraktığım kitap bitince sırayı ilk olarak uzun süredir okumak istediğim floris serisi alıyor.

floris, jacqueline monsigny tarafından dört cilt olarak yazılan aşkın, serüvenin, heyecanın ve ihtirasın yarattığı bir roman.

mon amour
petersburg şövalyesi
louisiana dilberi
mississipi aşıkları

*belli etmesem de birinin umursamaz/ilgisiz hali beni s.i.n.i.r ediyor...

24 Şubat 2010 Çarşamba

bekleyiş



sevgili Burcu bu yazısında çok güzel bir etkinlikten bahsetmiş.

şimdi burdan birilerine sesleniyorum. görüyor musun? ben bana özel çikolatalar yap süprizler hazırla demiyorum ama bir şey(ler) yap yani:)

22 Şubat 2010 Pazartesi

mim

sevgili ortaya karışık bişey beni mimlemiş. kendimizi anlatacakmışız.
aynı mimi agrasifboy da yollamıştı.
ama ben daha önce kendimi maddeler halinde burda anlatmıştım. anlaşılan yetmemiş:)

şimdi ben tekrar tekrar aynı şeyleri yazmak istemediğim için ne yazsam diye düşündüm.
arkadaşlarıma beni bir cümle/kelime ile anlatın dedim. aldığım cevapları yazsam mimi paslayan arkadaşların bir itirazı olmaz sanırım:)

içimden geçeni anında anlar/iç huzuru yüzüne yansımış/içinde kötülük olmayan/içi dışı bir/abur cubur yerken koşu bandına bakıp yemesi gereken (hıh)/cadılık konusunda sınıf atlamış/leb demeden çorum diyen/çok güzel yemek yapan/erkeğe hesap ödetmeyen/kızdırmanın keyifli olduğu/erguvanları seven/köyün delisi/bağımlılık yapan/ileri görüşlü/yeniliklere açık/kafa dengi/yardımsever/huzur veren/sosyete/uyuz (sensin uyuz)/eli açık/nazik/panik/inatçı...

csı: ny



6. cı sezon bu akşam 21:00 de başlıyor. neyse ki 01:00 de tekrarı var. bakalım sezonun ilk bölümü nasıl olacak...

haftasonu tekrarları cumartesi 20:00/05.00 - pazar 16:00

21 Şubat 2010 Pazar

kim daha güçlü

efendim Onuncu Köyün Adamı ''erkeklerin hayat içinde güçlü'' olması gerektiğini düşünüyor. ben ise tam tersini savunuyorum ve kendisinden beklenen soru geliyor; kadınlar neden daha güçlü?
bu konuyu genel post üzerinden tartışmaya açalım dedi. hiç durur muyum?:) başlıyorum.

kadın güçlüdür ve güçlü kadın nedense erkeklerin korktuğu, bir o kadar da ihtiyaç duyduğu kadındır. neden mi?

bardağın dolu yarısını görür
bahaneleri değil, kendi doğruları vardır
ne olduğunu görüp, ne olmaması gerektiğini bilir
duygularını yönetmede başarılıdır
kendini iyi bilir/tanır
kendine saygısı vardır
kendine güvenir
kompleksleri yoktur
özeleştiri yapabilir
pes etmez
samimidir

kısacası düşünce yapısı bile kadını güçlü yapar da ondan.

erkekler gibi doğuştan değil sonradan edindiği tecrübelerle birey olmuştur.
buna erkekleri kadın gücüyle yenmek diyebilir miyiz?:)

dün bugün



*
dün akşam sık sık görüşemesek de bir araya geldiğimizde her şeye kaldığınız yerden devam ettiğimiz, aynı şeylerden keyif aldığımız, kendi için hissettiği güzel şeyleri karşısında ki için de hisseden dostlarla sohbetin bol olduğu çok keyifli saatler geçirdim.
bir ara birilerinin kulağını fena çınlattık:)

*güne canımcım dan üst üste aldığım mesajlarla başladım ve devam ettim.
mesajda adını görür görmez (mesajı okumadan) tebessüm ettiren kaç kişi vardır insanın hayatında?:)

*detaya girmeden güzel, sakin bir haftasonuydu...

19 Şubat 2010 Cuma

sonunda oldu


bir süre önce bahsettiğim iş vardı yaa. hani ege hayalimi gerçekleştireceğim. henüz sözleşme imzalanmadı ama işi az önce aldık. umarım son anda bize bir pürüz çıkarmazlar. çünkü verdiğimiz teklife ilaveler yapılacak.

-işi aldık telefonunu beklemek çok zordu. bir tarafta ege, diğer tarafta da bunun bir başka bahara kalması vardı.

insanın yapmak istediklerine yaklaşmasının nasıl bir duygu olduğunu şu an ifade edemiyorum ama çokk mutluyum. bu işi almak için, önümü görebilmek için bekledim ve sonunda beklediğime değdi.

şimdi düşünüyorum da (şu an o kadar hızlı düşünüyorum ki) ben bir şeyi çok isteyince oluyormuş. bir daha bunun aksini söylemem:)

biliyorum günün birinde olacaktı ama şimdi olması ''tam zamanında'' dedirtti. kadınların beni daha iyi anlayacağını düşünüyorum. bir kadının kendi hayalini gerçekleştirmesi bambaşka bir duygu. bunun ötesi yok...

bekle beni ege!

bir hafta önce yazdığım şeye baktım da içime mi doğmuş ne:)
tık

soru



bir erkek bir kadına

-sana değer veriyorum.
-benim için çok değerlisin.

diyorsa bu ne anlama geliyordur? ya da bunu söyleyerek ne demek istiyordur? hani ''erkeklerin aslında demek istedikleri'' diye bir durum sözkonusu ya, asıl ifade etmek istediği şey nedir?

16 Şubat 2010 Salı

yok öyle bir adam


dün bir ara madam brownie de bir test çözdüm.

e'lerim çoğunluktaydı

sonuç, her şey dahil erkek tipi

bilgili; ama her an konuyla ilgili tartışıp kafa ütülemiyor
romantik; ama asla sulu değil
fırlama, serseri ruhlu biraz; ama sevdiği kadına sadık kalacak kadar mert
yurdum delikanlısı; ama harbi delikanlı sevgilisine sahip çıkan, hiçbir zorluktan korkmayan…

ağer bu tipten bulduysan, ant veriyoruz bize de haber ver. bak bu testi hazırlamak için günlerce uğraştık, yap bu kıyağı bize lütfen. söz seninkine göz dikmeyeceğiz. sadece dünya gözüyle görmek istiyoruz gerçekten böyle erkekler de varmış diye. nolur.

meğer


*''dolaylı mesajları bir erkeğin anlama ihtimali %0’dır...''

*hiç dikkat ettiniz mi? hep karşınızdaki insan(lar) meşguldur. bir tek o/nlar meşgul olabilir. siz meşgul olmak bir tarafa, işiniz dahi olamaz.
hatta yüzünüzü bile asamazsınız...

*birilerini rahatsız ediyor olmaktan ödüm kopar. buna rağmen umursamaz olmayı çok isterdim.

*ilgilenirsin oralı olmaz. kendi haline bırakırsın yine olmaz. kısaca ne yaparsan yap olmaz.

*-senden aramanı bekledim! ne demek yaa bekleyene kadar sen arasana. ara işte ama yok olmazz incilieri dökülür.

*düşünmek/düşünebilmek bu kadar mı zor?

*vee bir arkadaştan geliyor ''herif öyle demek ki ne yaptığını kendi de bilmiyor...''

15 Şubat 2010 Pazartesi

kısa kısa


*
bugün pazartesi olmasına rağmen çok sakinim. cadılığımdan eser yok:) bunun nedeni dün E. (biz iki arkadaş) ile görüşmemden kaynaklı diye de düşünmeden edemiyorum. neyse şımarmasın şimdi...

*dün S. ile konuştum. hep sitem eden ben olurdum bu sefer sitem eden o oldu...

*olaylar karşısında tepkisiz kalamadığımı ve çok çabuk etkilendiğimi biliyorum ama bir kez daha anladım...

*beni kıran bir arkadaşım vardı. anlamış hatasını. anlamış anlamasına da bir daha kırmasına izin vermemek adına eski iletişimi kurmak zor...

*baş ağrısına kahveye damlatılan limon iyi geliyormuş. bu faydalı bilgiyi dün E. den öğrendim:)

14 Şubat 2010 Pazar

keyifli bir günün ardından


dolu dolu ve çok keyifli bir pazar günü geçirdim. gece sabaha karşı yatmama rağmen sabah erkenden kalktım. malum E. ile görüşecektik. beklediğimden daha iyi geçti bugün. hala inanamıyorum. ben son konuşmamızdan sonra biraz daha farklı olur diye bekliyordum. (mesafeli)
öncelikle çay eşliğinde sohbet ettik, tavla oynadık 5-3 yendim:) sonra george clooney'in ''aklı havada'' filmini izledik. bu birlikte izlediğimiz 4. cü filmdi ve sanırım bir 5. ci daha olmaz:) çünkü filmler berbattı...


12 Şubat 2010 Cuma

kısa kısa


*bugün halletmem gereken çok iş vardı. nihayet işleri yoluna koydum. yaşasın haftasonu:)

*haftasonu demişken pazar günü E. ile görüşüyoruz...

*kırık kalplere adanan bir müze ''aşktan geriye kalanlar''
hırvatistan’da kurulan ve eski sevgililerden hatıra kalan objelerin bağışlanması ile oluşan bu sergi istinyepark da sergileniyor. bana pek cazip gelmediği için gezmedim. yürürken gözüm bir iki şeye takıldı o kadar. onlarda çok şaçma objelerdi. insanlar biten bir aşkın sonunda neleri saklamışlar diye düşündüm. sessizce:) biten bir aşktan geriye kalsa kalsa hayal kırıklığı kalır.

10 Şubat 2010 Çarşamba

mim

sevgili Syhn beni mimlemiş. bu ilk madde:)

*çocukluğunuzda anne ve babanızla (ya da aile büyükleriyle) yapmış olduğunuz ve sizi siz yapan şeylere katkısı olan bir olay, bir aktivite, bir eylem
ve hangi yönünüze katkıda bulunduğu?
aklıma ilk kitap okuma alışkanlığımı çok küçük yaşta edindiğim geldi. bir çok şeye de katkısı olduğu kesin:)

*çocukken oynamayı en çok sevdiğiniz oyun ve oyun aparatı?
legolarıma bayılırdım. bir de benim çocukluğumda legolar şimdi ki gibi değildi:))

*sokakta oynar mıydınız?
elbette oynardım. tüm oyunları bilirim:) şanslı nesil içindeyim.

*çocukluğunuz ve ilk gençliğinizle ilgili keşke farklı olsaydı dediğiniz bir durum/olay?
hayır yok. çok güzel bir çocukluk yaşadım.

*çocukluk ve ilk gençlikle ilgili iyi ki böyle olmuş dediğiniz bir olay?
her şeyin olduğu/yaşandığı gibi oluşu yeterli bir cevap olur sanırım:)

*varsa çocukluk dönemine dair bugünü etkileyen bir olay, anı?
o döneme ait çokk anı var ama bugünü etkileyen bir olay aklıma gelmiyor:S aa hatırladım apartmana ışık yakmadan giremem. kaçırılıyordum da:)

gelelim mimi paslamaya
çok tuhaf günlük
Hayat
ortaya karışık bişey

2 Şubat 2010 Salı

ilişki durumu: karmaşık



haftasonu zaman kalmadığı için filme gidememiştim. daha fazla beklemek istemediğim için bu akşam gittim ve filmden çok keyif aldım. romantik-komedi seviyorsanız kesinlikle izleyin derim. konusunu tadı kaçmasın diye anlatmıyorum:)