serdar: merhaba
stuven: merhaba
stuven: ben sorayım o halde nasılsın?
serdar: seni çok özledimm neden girmiyorsun msn e ?
stuven: bu duyguyu ii bilirim. kullanmıyorum msn mimar bi arkadaşa mail atmak için girdimm
serdar: bana da mail atmak için girsene
stuven: cevap gelir mi kii. hiç sanmıyorum
serdar: mimar mı olmam lazım yoksa
stuven: ben sana mesaj da atıyorum. arıyorum da. hayırr ilgisi yok
serdar: sen gir msn e bundan sonra
stuven: neden? niçin? kim için?
serdar: ah bu soruların beni öldürecek bir gün. arkadaşın için
stuven: gördüm arkadaşlığını çok arayıp sordun
serdar: hiçbir şeyi de unutmuyorsun maşallahh. bu huyunu çok seviyorum. geçen sefer beni iyi haşlamıştın ama. bak sana yine ben yazdım. bide öyle düşün
stuven: ben sana söyledim yazmam aramam istersen ararsın diye. özleyen arkadaş arar özledim der bi hafta iki lafın belini kıralım der
serdar: öyle bir şey hatırlamıyorumm
stuven: ben çok iyi hatırlıyorum
serdar: gerçi böyle bir şeye gerek yok . benim seninle her zaman konuşmak istediğim çok belli. öyle olmasa zaten şu anda sana yazmam değil mi ?
stuven: o kadar şey paylaştık seninle ya da paylaştım bilmiyorum bir kaç haftadan bahsetmiyorum ben uzun zamandır görüşemiyoruz söz konusu ben olunca hep bir mazeretin oluyor
serdar: seninle alakası yok. yüzyüze görüşemesek de msn den konuşalım olmaz mı ? senin sohbetinin sıcaklığının yerini kimse dolduramadı .
stuven: neden anlamak istemiyorsun msn kullanmıyorum görüşmek istemek çok mu? ya da zor mu?
serdar: canım benim değil tabikide.
stuven: tamam serdar seni kendi kabuğunda bırakıyorum
serdar: yaaaaaa bak şimdii . neden böyle yapıyorsun ? hemen bu konulara girmemiz şart mı ?
stuven: hemen mii? hemen mii?
serdar: yok yani. şu anki konuşmaya yeni başladık ya. onu kastettim
stuven: peki bunlara girmeyelim merak ediyorum konuşmaya nerden nasıl devam edeceksin
serdar: hee heee sen açarsın ki güzel bir konu hemen en olmadı haşlarsın eski konulardan
stuven: öyle bir niyetim yok
serdar: aman şükürr mailini atabildin mi ? ben de konuşturup duruyorumm
stuven: attım çoktan
serdar: bana da at
stuven: olurr
serdar: burdan da yazabilirsin istersen
stuven: mail dedinn
serdar: senin o uysal yanını öyle seviyorum ki. ne desem hemen yapıyorsun
stuven: ama anlayan yok
serdar: insanın gönlünü hoş tutmayı çok iyi biliyorsunn bu yüzden de hep o şefkatini ve ilgini arıyorum
stuven: bunları söyle sonra unut oldu mu?
serdar: bak yaa
stuven: evet öyle
serdar: unutmuyorum da konu başka. ama açmayacağım şimdii
stuven: sen bilirsinn mailin geldi mi
serdar: gelmez mi ? canım a mail diyorum 15 sn sonra çat gelmiş
stuven: bu kadar mı yanii
serdar: çay ve kurabiye ikramlarını da unutur muyumm
stuven: lafı bile olmazz ama bu kadar mı derken bunu demek istemedim
serdar: biliyorumm.
stuven: ha bile bile demiyorsun yani
serdar: canım benimm. yapma böyle.
stuven: buna neden ben karar veremiyorum. neyi yapıp yapmayacağıma
serdar: senin bu cesaretli yanına bayılıyorumm
stuven: ne diyebilirim ki sana bilmiyorum insanın karşısına her zaman bu kadar çok şey paylaşabileceği bir arkadaş çıkmıyor
serdar: çok haklısın o konuda. o yüzden de ben hep yalnızım işte (sen hariç)
stuven: ee ara arkadaşını. gel de ya da geliyorum de
serdar: eritiyorsun beni.
stuven: bir alo de kurabiyeler hazır
serdar: ay ay ay ) delireceğim bir gün. sonra hastaneye gelip beni ziyaret edeceksin bak
stuven: alıp eve getirir bakarız
serdar: ben de bakarım saana. bebek miyim ben
stuven: hayır bebeksin diye söylemedim cansın ya o bakımdan söyledim
serdar: Allah bee
stuven: ya öyle işte
serdar: konuşuruz bu konuları daha zaman içerisinde
stuven: tabi tabii kim bilir kaç ay geçer
serdar: deme öylee
stuven: ne diyim sen söylee
serdar: ne kadar ayrı kalsak da hep içimdesin de
stuven: gördük ne kadar içindeyiz
serdar: bana azıcık müsade canımm
stuven: müsade senin
serdar: bekliyeceğim yine
stuven: bekleme serdarr
görüşmek istediğinde ara. bu kadar basit
serdar: inatçıı üzme beni şimdi. lütfen
stuven: üzdüklerine say
Khiva #gün4-5
3 ay önce