9 Ağustos 2010 Pazartesi

kısa kısa

*bazı şeyleri söylemenin de bir üslubu vardır...

*seninle ilk karşılaştığımız günü hatırlıyorum. geldiğim sana aşağıdan bildirilmişti. ben yavaş yavaş merdivenleri çıkarken sen beni karşılamak için aşağıya iniyordun ve beni sarmamak için kendini zor tutmuştun hani...
biliyorum şimdi bana kırgınsın ama sen de biliyorsun...
etiket: uzun zamandır yazılmayı bekliyordu

*altımda ince bir kot, üstümde omzu açık bir tunik, saçlarım omuzlarımdan aşağıya dökülüyor yani anlayacağınız en rahat halim. ''birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir'' misali. neyse yürüyorum kendi halimde karşıdan gelen biriyle göz göze geliyoruz ve yavaşlayarak duruyoruz. biraz da elimizde olmadan.
bakıyor vee -çok aptalmışım diyerek devam ediyor...
hiç durur muyum hemen yapıştırıyorum cevabı -artık çok geç.
etiket: köprünün altından çok sular geçti. köprü de kalmadı

*bazen bazı şeyleri bloguma yazamamaktan yakınıyordum. oysa şimdi dert etmiyorum. çünkü başka yere yazmaya başlıyorum. (sadece çok özel şeyleri)
etiket: kendini gizli sanan okuyucu

*
sabaha karşı aklımda çok şey vardı yazmak için ama kalkıp not almak zor geldi. şimdi de hepsini unuttum.
etiket: normalde üşengeç biri değilimdir ama sabah yattım

*uzaklardan bir ses zaman zaman
fısıldar sanki adımı usul usul
ve eğer yağmur yağıyorsa bir de o akşam
her bir damla çelik misali ağırlaşır
etiket: eksik şiir