*sabah zor uyandım. yazık bana yæ:) çok çalıştırıyorlar beni:P her işi bana yaptırıyorlar. (bak bu doğru)
*gece canım çok fena kahve çekti ama saat geç olduğu için içmemiştim. sabah ilk yaptığım şey kahve kavanozunu koklamak oldu. bitiyorum kahve kokusuna:)
*bu sabah yolda hapşıran birine alçak sesle (kendim duyabilecek kadar) +çok yaşa dedim:) döndü, baktı, durdu, kafası karıştı ve -hep beraber dedi. başka bir şey söyleyecek gibi geldi ama o an onu demeye karar verdi. anladım:) ne kulak varmış:) ben o sesi duyamazdım ama burnum çok iyi koku alır. her iki anlamda da:)
*ahh şimdi ege'de olsam. yanımda da tanıdığım ama tanımadığım ya da tanımadığım ama tanıdığım biri olsa:))
ayni anda hem kendinde olup hem de kendini kaybettiginden
iki insan arasindaki en duzgun iletisim yoludur.
seviyor sevmiyor
-m iyelik ekini, ege'yi, şelaleleri, yeldeğirmenlerini, köy evlerini, kuzine sobaları, yeniköy'ü, ev ekmeğini, beyaz peyniri, seyahat etmeyi, keşfetmeyi, denizi, yelkenlileri, gezginleri, deniz fenerlerini, kütüphaneleri, kitapları ve kitap kokusunu, roman kahramalarını, karikatürleri, gece sohbetlerini, tavlayı, çatı odalarını, sessizliği, kahve kokusunu, çikolatayı seviyorum. bayram gezmelerini, otobüs yolculuğunu, fotoğraf çektirmeyi, bir şeyi iki kere söylemeyi, vefasızları, meraklıları, fikirsizleri, sabit fikirlileri, belirsizliği, önyargıyı, ısrarcıları, patavatsızları, dağınıklığı, yarım kalan işleri, sigara kokusunu, veda etmeyi, düğünleri sevmiyorum.