pazartesi günlerini hiç sevmiyorum. yapmam gereken çok iş oluyor. işleri yoluna koyup akşam üzeri bir fırsatını bularak saçlarımı tekrardan karamel yapmak için kuaföre gittim. buraya kadar her şey normal. asıl hikaye şimdi başlıyor. kuafördeyim saçlarımın boyası bittiği an elektrikler kesilmesin mi:) kaldım mı öyle boyalı boyalı ahahahhh boyanın yıkanma zamanı geldi elektirik yok. mum ışığında hem saçlarım yıkandı hem de kesildi:) herkes mum ışığında yemek yemiştir ama kaç kişi mum ışığında saç kestirmiştir? kesilirken tırsmadım desem yalan olur. kesim bitti elektirik geldi. fönün ilk katını çektik kaşlarım alınıyor kaşımın biri alındı derken elektirik yine gitmesin mi ahahahhh neyse ki hemen geldi de sağ salim çıktım kuaförden. sonuç olarak çok romantik bir kuaför maceram oldu...