12 Mart 2010 Cuma

mış muş

bu yazıyı yazarken çok tereddüt ettim.

neymiş efendim bağlanama-ma sorunu varmış. gel bana bağlan mı dedim? hayır.
yaşanacaklara isim mi koyalım dedim? hayır. ayrıca tık
of aman nalan'dan gelsin ''sana sevgilim ol mu dedim?''

neymiş efendim öyle duygusal/romantik bir adam değilmiş. böyle şeyleri beceremezmiş.
senden bunu isteyen/şikayet eden oldu mu? hayır.

neymiş efendim üzermiş. yalnız üzmekle kalmaz benim adıma da üzülürmüş.

aranot: üzülürmüş kısmı ayrı bir konu. yazamıyorum. o an -üzülürken üzülecek duruma düşme (amin) demedim/diyemedim. neyse şimdi demiş oldum.

aranot2: ben çok iyiyim çok hoşum ama aması var işte. istediğim zaman değil kırıcı olmak kırdıklarımdan geriye kırıntı bile bırakmam.

neymiş efendim çok üstüne gidiyor/düşüyor - ilgi/alaka gösteriyormuşum. beyzadem alışık değilmiş. sıkılıyormuş. geriliyormuş. öyle mi? peki.
ne ka ekmek o ka köfte. bundan sonra böyle.

ne demiş barış abi
öyle de olur böyle de olur
avcı vurur turnayı
biz çalarız zurnayı
öyle de olur böyle de olur

dipnot: içimde kalan bir şey var. kendimi zor tutuyorum. aklıma geldikçe nevrim dönüyor.