yaşamdan bazen mola almalı insan ama bu mola istemli olmalı. istemsiz ve zorunlu molalar, insanı dinlendirmekten daha çok yoruyor çünkü. kafanızda bin bir soru. ne kadar yorucu. oysa molalar istemli olmalı. insan, geri çekilmeli ve bakmalı yaşamına. hiçbir şey yapmamayı denemeli bir dönem. hiçbir şey yapmadan yaşayabilmeyi.
oysa siz karar verirseniz bir mola almaya hayattan ama karar diyorum. tercih etmek diyorum. zorunlu hissedip kendini, mola vermek değil. gerçekten isteyerek tercih etmek. tatil değil mola. geri çekilmek hayattan.
ne dinlendiricidir o mola. sanki üçüncü gözünüz açılır birden. sanki kulaklarınız dört açılıverir. sanki hisleriniz güçleniverir. farkındalık denen o bulut sizi kapsayıverir.
farkındalık ne güzel ne huzurlu bir şey. neler ıskalamışım dersiniz kendi kendinize. dinlemeye başlarsınız hayatı. her ses başka bir anlam kazanır sizde. duyarsınız artık çünkü. ağaçların sallanırken çıkardığı ahenkli sesi, denizin dalgalarını, gülen insanları duyarsınız. koklarsınız hayatı. mis gibi çimen kokusunu, leziz
not: figen bıyık'ın ''uçan martı'' yazısından alıntıdır.