10 Nisan 2008 Perşembe

İlişkilerin Değişen Yüzü

eskiden herkes evleniyordu. evlenmek belli bir yaşa gelmiş kişilerin yapmak zorunda oldukları bir şeydi. nasıl okuldan mezun olunca işe girmek sosyal bir yaptırımsa, işe girip kendi ayakları üzerinde durduktan sonra da evlenmek ve çocuk doğurmak bir zorunluluk oluyordu.peki ama son dönemlerde ne değişti?neden toplumdaki bekar insanların yüzdesi gittikçe artmakta?

istatistiklere bakarsak, şimdi otuzlarında olup yirmili yaşlardayken evlenmiş pek çok kişi, kendilerine eşlerini tanıma fırsatı bile verilmediğini fark ederek boşanıyorlar.otuz yaşındaki hiç evlenmemiş bekarlar, evliliği, birinci öncelikleri olan kariyerleri için ertelediler; şimdi ise biyolojik saatleri nedeniyle doğru kişiyi arıyorlar.

eski ilişkiler ve evliliklerdeki katı kurallar artık günümüzde pek işlemiyor. şimdi öncelikle bir ilişki için gerekli olan iki şeye bakalım:kadın ve erkek! kadınların artık para kazanmak ve ev geçindirmek için erkeklere ihtiyacı yok. sağlam bir kariyeri olan ve yeterince para kazanan bir kadın, pek çok şeyin altından tek başına kalkabiliyor. erkeklerin de bir ev düzeninin sağlanması için kadınlara pek ihtiyaçları yok. çoğu erkek artık mutfağa girmekten çekinmiyor. ev işleri için de bir temizlikçi tutmaları yeterli oluyor. yani kadınların da erkeklerin de birbirlerine ihtiyaçları çok azaldı. kadınlar ayrıca artık kendi başlarına bir hayat kurma becerisine sahip oldukları için evlenmeyi de hayatlarının bir gerekliliği olarak görmemeye başladılar; hatta çocuk doğurmayı bile.

artık uyanma, bazı şeyleri fark etme zamanı geldi. mükemmel bir dünyada yaşıyor olsaydık herkes her şeyi ilk denemesinde başarabilirdi. maalesef mükemmel bir dünyada yaşamıyoruz.ancak kendi deneyimlerimize ve diğerlerinden gördüklerimize dayanarak doğruyu bulabiliriz. ne istediğini bilmek öncelikle kendini tanımaktan geçiyor. gerçekten de siz kimsiniz? hayalleriniz, amaçlarınız, sizi bu hayata bağlayan şeyler ne? toplumun sizden beklentilerini karşılamaya hazır mısınız, yoksa aykırı ve çılgın bir hayat mı sürmeyi istiyorsunuz, yaşamdan beklentileriniz neler?

çoğu kişi için mutluluk, hayatın paylaşılması ve doğru insanı bularak elde edilir. doğru insanı ararken kriterlerimiz sadece görülen değil, kişinin karakterlerindeki dokunulmamış, henüz uyandırılmamış özellikler de olmalıdır. bir insanı sevdiğimizde onun yapacağı hamleyi önceden kestirip; ufak tefek belirtiler ve basmakalıp önyargılarla mutluluk fırsatlarını görmezden gelmemek size çok şey kazandıracaktır. önce silik görünen bazı insanlar size çok şey verebilecek ve sizi
çok mutlu edecek insanlar çıkabilir. bunun için onlara bir şans vermek gerekmektedir.