17 Eylül 2010 Cuma

kısa kısa

*there's no love like your love
bu söz sağ el bileğimin içinde nasıl durur?
etiket: dövme

*hani bir arkadaşım vardı onunla yemeğe gitmedim diye kızan/kırılan. arayı düzelttik efendim :) ben eşekliğimi kabul ettim o da affetti. bir daha yapmamam şartıyla. zaten bir daha aynı hatayı yapmam dedim o da yap da kırayım kafanı dedi ahah çok sever beni çok :))
etiket: herşey geçer arkadaşlık kalır

*bir arkadaşımla görüşemiyoruz sevgilisi yüzünden :) telefonla konuşurken haberlerimi burdan aldığını söyledi. şimdi sana diyorum sevgili E. dikkat et de sevgilin görmesin buraları okuduğunu :))
etiket: hakettin

*biri var n'aparsa yapsın kızamadığım. bu durumun farkına varan biri düşün bul bakalım niye kızamıyorsun sen bu adama dedi. düşümdün ve kıyamadığım sonucuna vardım.
etiket: ''kıyamam kıyamam sana''

*öğlen yemeğe gittim. salata geldi, yemek geldi
ben: pilav da söylemiştim
pilav kalmadı
ben: neden bittiğini söylemeden yemeği getirdiniz?
alabilirim
ben: iyi olur
etiket: sinir oldum

*ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması
ne kötüdür an kadar yakın, bi asır kadar uzak olması
ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması.
''ben'' deyip susması, ''sen'' deyip ağlamaklı kalması...
etiket: nazım hikmet