22 Nisan 2010 Perşembe

bugünden notlar



*bende bittin sen geçmişler ola... ben demiyorum şarkı diyor:)

*hava güzel ya enerji fışkırıyor:)

*yahu biz ofis içinde tıkılıyız millet gelmiş burnumuzun dibinde sahilde piknik yapıyor.

*rejim yalan oldu. az önce bir çikolata yiyişim vardı ki görülmeye değer:) artık çikolata mı yiyorum ne yapıyorum belli değildi ahahah

*''çiçekci geldi bi koşuda geldi/küstüm barışalım çiçeklerim geldi'' ne yazık ki bana çiçek veren adamın şansı hiç olmadı.

*bir aksilik olmazsa akşam dağıtmaya gidiyoruz. arkadaşa davetliyiz. kız kıza canım:) zaten bende şans olsa erkek doğardım. kadın olmak tamamen bir ayrıcalıktır. bakmayın öyle dediğime:))

*akşam uykumun kaçtığı saatlerde -ki bu saat 02:19 telefonuma bir mesaj gelmiş. ''neden uyumadın bakiim halen'' işte böyle adamlar da var. senin o neden uyumadın diyen dillerini ''yerim'':))

*unutmadan meraklıları için (bkz: zodyak kafası)

kısa kısa


*sabah zor uyandım. yazık bana yæ:) çok çalıştırıyorlar beni:P her işi bana yaptırıyorlar. (bak bu doğru)

*gece canım çok fena kahve çekti ama saat geç olduğu için içmemiştim. sabah ilk yaptığım şey kahve kavanozunu koklamak oldu. bitiyorum kahve kokusuna:)

*bu sabah yolda hapşıran birine alçak sesle (kendim duyabilecek kadar) +çok yaşa dedim:) döndü, baktı, durdu, kafası karıştı ve -hep beraber dedi. başka bir şey söyleyecek gibi geldi ama o an onu demeye karar verdi. anladım:)
ne kulak varmış:) ben o sesi duyamazdım ama burnum çok iyi koku alır. her iki anlamda da:)

*ahh şimdi ege'de olsam. yanımda da tanıdığım ama tanımadığım ya da tanımadığım ama tanıdığım biri olsa:))

*zehra16 kendini iyi hissetsin istiyorum...

kısaca

saat 02:20 günün ilk saatleri. aslında ben sabahın ilk satlerini daha çok severim.

her insanın arkadaşı, dostu vardır. canım dediği vardır. (bu kısım uzar uzatmak istemiyorum) kısaca her insanın bir duruşu vardır.

biri gelip de senin özeline/arkadaşlarına/hayatına müdahale ediyor ve sen de sesini çıkarmıyorsan sen bilirsin.

ne demiştik? (iyi düşün)

sözüm bitmedi. zamanını bekliyorum. zamanı geldiğinde kılıçlarımı kuşanırım.

21 Nisan 2010 Çarşamba

en çok da ...

o değil de söylemen gereken şeyi yüzüme söylememene ...

hiçbir şeye değil de ''istersen ararım'' sözüne ...

o değil de ''şöyle şöyle'' diyerek bahanelerini sıralamana ...

hiçbir şeye değil de sen konuşurken ben yutkunamadım ya ona ...

o değil de ''çok şey'' diyerek sonra da ''hiçbir şey'' demene ...

hiçbir şeye değil de ''demek öyle'' sözüne ...

o değil de söylediğim şeyin askıda kalmasına ...

hiçbir şeye değil de hiçbir şey diyememiş olmama ...

en çok da ...

...

az önce yaptığım telefon konuşmasının ardından...

her şeyin ötesinde dost olduğumuzu düşündüğüm sevimli kişi.

ekmek gibi, su gibi... bir sesin, bir harfin, bir cümlenin üstünde/üzerinde, hayatıma boylu boyunca ve sereserpe uzanmış ılık bir anı kadar diri, çok uzaklardan gelen bir şeye benzermişcesine soluk soluğasın...

irkilmiş heyecanların var sanki, gözlerimle gördüm ve hüznünde kağıt gemilerimi yüzdürdüğüm gözyaşların... ben neresindeyim o gözlerin, söyle... hangi virajındayım tenine çıkan tozlu yolların...

çok zor oldu seni tanımak ve çok vaktimi aldın kabul etmeliyim ama şimdi; kirpiklerinin limanlarında çalkalanan bir su tanesiyim boncuk boncuk...

adın mühim değil; ama adın ne senin çocuk...

(bkz: lali berte)

20 Nisan 2010 Salı

en çok da gözleri

tık tık

gözlerim yoldadır, kulağım seste
ben seni unutmam en son nefeste
ey ceylan bakışlım, ey boyu beste
nazende sevdiğim yâdıma düştün...

bugün hiç tanımadığım birine dakikalarca mal mal baktım. çünkü birine çokk benziyordu. bu kadar mı benzerlik olur. oluyormuş. bakışları bile aynıydı...

öyle bi baktım ki adam benim için kesin deli demiştir:))

19 Nisan 2010 Pazartesi

kısa kısa



*haftanın ilk günü. neyse ki hava güzel. bütün işler sırasıyla yoluna koyuldu.

*bugün telefonuma bir mesaj geldi. sonra bir tane daha. kimden geldi ne geldi söyleyemem ama ufacık bir şey bile beni mutlu etmeye yarıyor.

*hani birine bir şey söylemiştim ya cıks istediğim etki/tepki olmadı. karşı tarafın bana ayıracak zamanı yok. bunu bir kez daha anladım.
zaten komançi söylemişti ''sonunu düşünmeyen stuven'' :)

*ben hep ''karşıma çıkacak kişi her şeyi yaşamış olsun'' derdim ama böyle olunca da benimle yaşayacağı pek birşey kalmıyor sanki:S ama yine de her şeyi hatta bütün ilkleri yaşamış olsun...

*heyecan istiyorum. 3 yıl oldu. kısmetsiz kediyim sanki. bir arkadaşlık 6 yıl sürüp sonlanmadığında hayatına birini dahil etmek kolay olmuyor. bunu da blogumda ilk defa paylaşıyorum.

16 Nisan 2010 Cuma

9/TENTHS ve kısa kısa


*filmi dün izledim. hiçbir beklentiyle izlemediğim için hayal kırıklığı yaratmadı. film ''hayatta ne olduğunuza değil ne olacağınıza bakmalısınız'' (sheksper 5. perde 4. oyun) sözü ile bitti. daha net bitebilirdi ama benim hayal gücüme kaldı:)

*ben bir şey yaptım. hem de hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım. yaşadığım duygu yoğunluğuyla birine bir şey söyledim. aslında büyük bir cesaret örneği sergiledim:) gelişmeleri paylaşacağım.

*dudağım uçukladı. (zovirax sürdüm) ilaç bulaşmasın diye sezen aksu gibi geziyorum:))

*dün çok yorulmuştum öyle böyle değil. üstüne bir de akşam biraz canım sıkıldı. dinlendim ve iyiyim. herkese bol güneşli haftasonları.

12 Nisan 2010 Pazartesi

kısa kısa

*keyifli bir haftasonu ama berbat bir gündü.

*keşke pazartesileri cumartesi tadında yaşasam.

*bloglarda postları okumak dışında o kayda verilen etiketleri okumaktan da büyük keyif alıyorum. etiket deyip geçmemek lazım:)

*bugün şekerli makarna yedim. hatır için çiğ tavuk bile yenirmiş.

*hatır dedim de, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var derler. 58 gün bile hatırı yok...

*
kaçak güreşen insanları hiç sevemedim.

*''erkekle kadın ateşle barut fakat ''facia'' ikisi arasında yaşanıyor. ya kadınla kadın. bütün üçüncü şahıslar yandı demektir!'' Pakize Suda

11 Nisan 2010 Pazar

oylama başladı


BÖ2010 blog ödülleri oylaması dün başladı.

''ben'' telaşları nı desteklemek isterseniz BÖ2010 tıklayarak oyunuzu kullanabilirsiniz.

8 Nisan 2010 Perşembe

kısa kısa



*
bugün blogunum doğum günü. geçen sene kutlamamıştım:) bu sene gönlünü alayım dedim:))
10 nisan 2008 de başlamışım yazmaya ve bir süre ara vermişim.
01 nisan 2009 da ben tekrar yazmaya başlamışım. verdiğim araya bak:D
şu ana kadar bu post dahil 152 yazı yazmış 1681 yorum almışım.

*film izlerken filme sonradan dahil olan(lar) vardır. hem de en önemli yerinde. arkadaş ne sinir bozucu bir durumdur bu. sorduğu soruların ardı arkası kesilmez ve ben cevap vermemek için yeni başladım izlemeye derim ehehehhh

*baykuş görmek uğursuzluk getirir derler. bu yüzden uğursuzluğuna inanılır ama aslında tam tersiymiş. baykuş/baykuş görmek uğur getirirmiş ve ben gidip üzerinde baykuş olan bir tunik aldım:)

*gelelim asıl habere. tam 1.5 kilo vermişim:)) daha vermem gereken çok 1.5 kilo var ama yavaş ve sağlam ilerliyorum. ne zaman diyete başlasam normalde yemediğim ne varsa canım çekiyor:) diyet için tık tık

2 Nisan 2010 Cuma

kısa kısa

*nihayet beklenen yaz geldi. içim kıpır kıpır ve içimden bir ses güzel şeyler olacak diyor...
yazlıkları öne almanın vakti geldi:) bundan sonra yaz yağmuru yağar.

*dün akşam saçlarımı kestirdim. saçım omuzlarıma değiyor bir şikayetim yok ama önü biraz kısa olmuş.
burdan M. ye sesleniyorum -S. ile konuşmaya dalıp kırpmışsın. dua et çabuk uzasın:))

*kuaförden çıktıktan sonra istinyepark a gittim. malum sezon açıldı alış veriş yapmak lazım:) geç gittiğim ve yemek de yiyeceğim için çok zaman geçiremedim ama almam gerekenleri aldım. istinye ye ben genelde pazar günü giderim ama
haftasonu emirgan a gitmeyi düşünüyorum.

*avm den çıktıktan sonra bir de sahil gezisi yapıp yürüdükten sonra eve geldim. apartmana girdim. o da ne? yeni komşumuzla karşılaştım:))

*bilgisayarım canımı sıkıyor...

*şu an günün ilk şarkısını dinliyorum. nazan öncel - beyoğlu

mim

sevgili Handan'ın Dünyası beni mimlemiş. mim çok uzun olduğundan ben cevaplamak istediklerimi cevapladım.

*isminiz?
stuven ehehehh
*yaşınız?
şiittt çok ayıp. sorulmaz:)
*mesleğiniz?
yönetici. hadi bunu biraz açıyım. sektör inşaat. mimari - statik - prefabrike - restorasyon - taahhüt.
*boyunuz?
1.67
*kilonuz?
rejimdeyim bi kere hıh
*saç renginiz?
karamel.
*göz renginiz?
ela. kenarında yeşil hale var.
*en beğendiğiniz huyunuz?
her ortama ayak uydururum.
*en beğenmediğiniz huyunuz?
kendi bildiğimi okurum:) çok var ama ya...
*en beğendiğiniz yeriniz?
ehehehh söylemesem daha iyi ama şunu söyleyebilirim tenimi beğenirim:))
*hiç beğenmediğiniz yeriniz?
beni rahatsız eden bir şey yok.
*arabanızın markası?
yakında audi. amin.
*hayalinizde ki araba?
ilk kullandığım arabanın mercedes olduğu düşünülürse tabiki de CLS 63 AMG. hayal işte...
*en sevdiğiniz yemek?
ızgara ve mezeler.
*en sevmediğiniz yemek?
pırasa, kereviz, bamya, bakla, tavuk, enginar, yer elması, karnabahar. başka ne kaldı ehehehh
*en korktuğunuz hayvan?
örümcek:( gülmeyin.
*kullandığınız parfüm?
burberry classic.
*kullandığınız cilt bakım ürünleri?
ben kendim yapıyorum:) maden sodası, limon, yeşil çay vs. bunları buz kaplarına koyup yüzüme uygularım.
*her gün yapmayı ihmal edersiniz?
koşu bandını içeri almayı:))
*karanlıktan korkar mısınız?
bazen.
*giyim tarzınız?
yerine ve ruh halime göre değişir.
*asla giymeyeceğiniz?
etek ehehehh
*cep telefonunuzun markası?
sony ericsson walkman. dım tıs dım tıs:)
*bilgisayarınızın markası?
packard bell. şu an kucağımda:)
*karşı cinste aradığınız özellikler?
sadakat olsun yeter.
*hoşlandığınız tip?
ben kalıplı erkek severim. kaşı, gözü, döşü kıllı ehehehh
*film çevirmek istediğiniz bir oyuncu?
çevirmek istediğimi kim söyledi:)
*başka bir şey yapmak istediğiniz bir oyuncu?
george clooney:) ne yapmak istediğim bana kalsın...
*hangi dalda bir sporcu olmak isterdiniz?
tenis.
*en büyük hayaliniz?
ege'ye yerleşip işletmecilik yapmak. amin.
*asla yapmam dediğiniz bir çılgınlık?
büyük konuşmamak lazım:)

uzun bir mim olduğundan kimseye paslamıyorum. isteyenler cevaplayabilir.
edit: sevgili hisli çocuk halbuki ben cevaplamak isterdim. ama şimdi böyle davetsiz misafir moduna girmek istemiyorum. hıh... :/ demiş. mim senindir:)